"Odd Art Space" bağımsız sanat alanı ve galeri kurucusu Kaan Sarı ve Odd Art Space’de açılan solo serginin sahibi Kardelen Semerci’ye galerinin kuruluş hikayesinden, ilk solo sergi deneyimine dair kısa sorular yönelttik.
2023 yılının Aralık ayında gerçekleşen ‘orası benim olduğum yer değil’ sergisi izleyiciye ‘sanat ile hayat arasındaki gerilimin, mesafenin içinde, o ara bölgede neler oluyor?’ sorusunu yöneltiyor.
‘Orası benim olduğum yer değil’in manifestosu Pınar Ensari’ye ait. Kaan Sarı ve Kardelen Semerci’nin sanat dünyasındaki yerlerini daha yakından tanıyacağımız sorulara; galeri ve sanatçı özelinden, söz konusu sadece sanat eserinden değil, aynı zamanda kendilerini ifade etme biçimlerinden, anlayışlarından bahsettiler. Odd Art Space'in vizyonu, galeriyi kurma süreci, sanatın kendi yaşamındaki rolleri ve aynı zamanda nasıl bir işbirliği içinde olduklarını YUGA ile paylaştılar.
‘Geçmişin parçalarını sancılı köşelerinden toplayıp başka bir yere koyduğumuzda ne olur? Veya ellerinden tutup sokakta gezintiye çıkarsak, başka geçmişlerle ve geleceklerle buluştursak? Peki ya araya kendi sancılarımızı da katıp bir ters bir düz ördüğümüzü düşünün! Ha bir de geçmişin parçalarını topladığımız o evler var. Saki o kapalı kapılar ardında neler yaşanıyor? Hepsini bir ters bir yüz ettikleri ile itinayla uğraşıyor. Kucağına dökülenlere farklı zamanlarda ve mekanlarda özenle dokunuyor, onlara konuşuyor önce; sonra da onlarla yeni yollara, yolculuklara ve anlamlara çıkıyor. Kendi sınırlarını hınzırca kaldıran işler çıkıyor ortaya sonra. Evin tekinsiz mahremiyetine çomak sokmuyor sadece, sokağın umursamazlığını ve eril bakışın şiddetini de kurcalıyor. Sahi oyunbozanlık değil de ne bu! Belki de artık yeni oyunlar oynamanın vakti gelmiştir… Birimizin acısı bitip de diğerininki nerede başlıyor acaba? Aradaki sınırları, bu sınırların rengini, şeklini ve kokusunu kim belirliyor, kim ölesiye savunuyor, kim üzerine basıyor? Peki ya sanat ile hayat arasındaki gerilimin, mesafenin içinde, o ara bölgede neler oluyor? Bu sergi sizi sadece o ara bölgede bir yolculuğa değil, aynı zamanda eserlerle bir hasbihale davet ediyor. Söz veriyoruz, oyunbozanlık serbest…’
YUGA: İlk kişisel sergin ‘Burası benim olduğum yer değil’i ‘İlk’ olarak ne tetikledi?
Kardelen: İçimde pişen bir ben varmışım gibi hissediyordum. Uzun deneyim sürecinin sonunda bunu kendi başıma yaşamamalıydım ve içsel sorunlarımı iyileştirmem için onların artık benden çok uzağa gitmeleri gerekiyordu.
YUGA: Odd Art Space kurma fikri ne zaman doğdu?
Kaan: Oddartspace’i kurmadan önce, 2000 yılında sevgili dostum Devrim Ada ile İzmir Yeni Foça’da Çorba Kâsesi Sanat Grubunu kurmuştuk. Bunu 2006 yılında Kapadokya’ya ilk taşındığım yıl, Fabrikartgrup takip etti. İşin özünde Oddartspace 19 yıllık bir yolculuğun reankarnasyona uğramış halidir. İsim olarak değişiklik gösterse de amaç, o günün koşullarına uyum sağlayan sanat emekçisi kimliğimin, yer, zaman, koşullara bağlı olarak biçim değiştirmektir diyebiliriz. Oddartspace’i tek başına ele alırsak, Tekirdağ birçok şehrin sanat yoksulluğunu veya basmakalıp birçok disiplinin zanaat üretiminden öteye gidemediği şehirlerden biri. Güzel sanatların farklı bölümlerinden mezun olmuş birçok sanatçının Tekirdağ’da yaşadığını gözlemledim. İstanbul sadece 1,5 saat uzaklıkta olunca, bu bölgede üretim veren sanatçıların bir toplanma mekânı olması istediği doğdu içimde. Tabi ki sadece toplanmak için bir mekân olmamalıydı oddartspace, aynı zamanda güncel sanatında sergilendiği ve sanat izleyicisi ile buluşulduğu bir yapı olmalıydı. 4 yıl içerisinde ( bunun uzun bir bölümü pandemi ile geçmesine rağmen) birçok sanatçının atölye ve galeri ihtiyacını karşılayacak bir alan kurabildiğimi ve faydalarının olduğunu gözlemledim. Adı değişse bile gittiğim her şehirde zaten bunu yapıyorum.
YUGA: ‘Burası benim olduğum yer değil’in manifestosu çok açık ve eleştirel bir tarafta. Herkese kucak açarken bir taraftan kişinin kendisine bir ayna niteliğinde. Bu anlatımın yatağını hazırlayan ‘an’larından kısaca bahseder misin?
Kardelen: Mücadele etmek ben ve ailemin göbek adı gibiydi. Özellikle Türkiye’de var olan bir kadın olarak bundan çok ta uzaklaşamıyoruz. Başıma örülmüş olaylar ve benim onlardan kurtuluş hikayem diyebiliriz.
YUGA: Sanatçı olarak, bir sanat galerisi sahibi olma isteği ne zaman oldu?
Kaan: Uzun yıllardır düşündüğüm ve birkaç defa gerçekleştirdiğim bir düşüncedir. Kapadokya’da yaşadığım yıllar içerisinde Ürgüp ilçesi Mustafapaşa kasabasında, Mustafapaşa Çağdaş Sanatlar Galerisini kurdum. Aynı zamanda Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi Sanat Müzesine Fabrikartgrup Çağdaş Sanatlar Festivalini düzenlediğim yıllardan kalan koleksiyonumuzda ki eserleri bağışladım. İstanbul’da eserlerimle ilgilendiğini iddia eden birkaç galerinin gayrı ciddi davranışlarına maruz kaldıktan sonra, benim gibi düşünen sanatçılara eserlerini sergileyeceği bir galeriyi neden açmıyorum. Tabi sadece galeri değil aynı zamanda üretimde bulunulan bir mekandan da söz edebiliriz.
YUGA: Sanatındaki çıkış noktalarını merak ediyoruz? Çalışmalarında kompozisyonu kurgularken ki düşünsel tarafta neler oluyor?
Kardelen: Resme başlamadan önce uzun düşünme zamanları oluyor benim için. Denemeler, boyanın dokusu yüzeyde bıraktığı izi vs… Sonrasında kafamda canlanan o görseli temsil edecek doneler arıyorum. Ve bunların birbiriyle buluşması aslında üretim sürecim. Bazen durmam gerektiği yeri bilemediğimde o resme ara veriyorum ve bir kenara bırakıyorum. Buna demlenme demek istiyorum çünkü aslında amacım ondan vazgeçmek olmuyor. Bazen çok ta yüklenmemek gerek. :) Süreç sancılı ve heyecanlı benim için. Durağanlık yerine Action seviyorum diyebilirim.
YUGA: Kardelen Semerci İstanbul’da üretim yapan, üretim yapmaya devam eden bir sanatçı ve Odd’da sergisini açtı. Odd bağımsız bir sanat galerisi olmakla birlikte her sanatçıya kapı açan, destek veren bir galeri mi? Yoksa senin ya da Odd ekibinin bir standartı var mı? Çünkü sanatçıların sergi açmak isteyecekleri çok keyifli multidisipliner bir alan.
Kaan: Üretimine ara vermeden, hobi amaçlı üretmeyen, nitelikli işlerini sergileme fırsatı bulamayan, yaşadığı şehrin izleyici kitlesinin profiline katkıda bulunan üreticilere kapımız açık. Kısa zamanda sanatçı ve küratörler için açık çağrımız oldu. Harika eserler ve sanatçılarla dolu mail kutumuz var. En kısa zamanda sanatçılarımızı ve küratörlerimizin sergilerini Odd Art Space’te izleyeceğiz. Eylül 2024’e kadar takvimimiz dolu. Tabi ki Odd Art Space özverili bir ekip ruhuyla hareket ettiği için seçici davranıyoruz. Odd Art Space Furkan Öztekin , Kardelen Semerci, Kaan Sarı tarafından koordine edilmektedir. Hepimiz farklı disiplin ve malzemelerle, konularla ilgili üretimde bulunuyoruz. Bunun sergilenecek eserlere veya sergilenme biçimlerine katkısı oluyor.
YUGA: Odd Art Space ile beraber yollarınız kesişti ve şahane bir sergiye imza attınız. Elbette yıldızlı soru ‘İstanbul’da bir çok sanat platformu varken neden tekirdağ Odd Art Space?’
Kardelen: İnsanın kendini yuvası gibi hissettiği yerde rahat olası tutar :) orada özgürdür orada çocuktur. Bilir ki orası ona aittir. Odd Art Space ve Kaan beni kendime yakın ve güvende hissettiriyor. En büyük nedenlerinden biri bu. Bir de sanatın belirli mekanlardan çıkması ve engin denizlerde yüzmesi gerekmez mi :) Ben tam olarak bunu düşünüyorum. Ve iyi ki de ilk sergim orada oldu.
YUGA: Sergi süreçlerinde spesfik olarak ‘şuna çok dikkat ediyoruz’ dediğiniz kendinize ait bir kuralınız bir mottonuz var mı?
Kaan: Sergi sanatçıların tüm süreçte aktif rol oynaması. Bağımsız bir yer olduğu için dayanışmanın ve desteğin ön planda olmasına dikkat ediyoruz.
YUGA:Tekirdağ İstanbul’a nazaran daha sakin bir şehir, Odd’un Tekirdağ’da olan başka sanat platformlarından farkı var mı? ‘Var’ ise, nedir?
Kaan: Tekirdağ’da iki farklı galeri daha var. Biri Süleymanpaşa Belediyesi sanat ve tasarım galerisi, diğeri ise Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi ve Kütüphanesi’nin sergi salonu. Maalesef Sanat ve tasarım galerisi 4 yıldır hobi kursiyerlerinin sergi alanına dönüşmüş durumda. Yahya Kemal Beyatlı kültür merkezi ise nadiren güzel sergiler açan bir mekan. Ama iki yerde sadece sergi için kullanılıyor. Oddartspace şimdilik Tekirdağ’ın tek bağımsız sanat alanı. Umarım sayımız artar ve nitelikli sergilere ulaşabiliriz.
YUGA: Kardelen Semerci’nin ait olduğu yer neresi? :)
Kardelen: Kardelen Semerci’nin olduğu yer, tam ifade etmeye çalışayım ama biraz zor açıkcası. Çünkü hayatım ileri ve geri, aşağı ve yukarı olarak farlık düzlemlerde katmanlı. O yüzden daimi bir ilerleyiş var ama onun miktarını belirtmem. Bu ileri yönde de olabilir aşağı yönde de. Uçurum kenarında da olabilir ya da bir sahilde. Ama yerimi seviyorum ve burada olmaktan gurur duyuyorum diyebilirim.




Comentarios